NANE RESTAURANT - KIZILTOPRAK
Nane’nin kurucusu Hülya Gökçimen’den davet aldığımda Kızıltoprak’ın ara sokaklarında böyle bir cennet ile karşılaşacağım asla aklıma gelmezdi.
Koyu renkli ahşap dekorasyonun hakim olduğu maksimum 15-20 kişilik oturma alanına sahip olan mekanı tuğla duvarlar ve bu duvarlarda asılı Viktorya dönemine ait mavi ve beyaz renkli porselen tabaklar süslüyor. Açık mutfaklı, sempatik ve şirin bir mekan olan Nane’nin lezzetlerine geçmeden önce kısaca hikayesinden bahsetmek istiyorum.
Hülya Hanım eşini kaybettikten sonra önce tekstil üzerine olan aile işlerini devam ettirmiş, sonrasında tesadüflere dayalı pek çok başarılı işe imza atmış ve oğlu Efe ile yeme içme üzerine bir iş yapma fikrini araştırmaya başlamış.
Aynı günlerde uzun yıllardır yaşadığı Kalamış’ta şu an işlettikleri dükkanın önünden geçerken kiralık olduğunu görmüş ve “Nane”nin hikayesi de böyle başlamış. İlk açtıklarında sadece mantıcı olarak tasarladıkları bu işletmede, ilerleyen zaman içinde müdavimlerden gelen talepler doğrultusunda bugün ulaşılan her güne özel “iki çeşit zeytinyağlı ve bir çeşit sıcak yemekten” oluşan mönülü konsepti hayata geçirmişler.
Nane’de bu mönünün dışında günün her saatinde iki farklı çeşitte hazırlanan nefis mantıları tadabiliyorsunuz. Ben de bu ziyaretimde mantılardan önce zeytinyağlı alternatiflerini denedim. Benim uğradığım günün mönüsünde “İmam Bayıldı” ve “Zeytinyağlı Barbunya” yer alıyordu. Közlenmiş patlıcan ile yapılan harcı bol soğan ve domatesli “İmam Bayıldı”yı oldukça hafif buldum. Zeytinyağlı Barbunya bana göre azıcık diri olmasına rağmen lezzeti gayet yerindeydi.
Zeytinyağlıların ardından Nane’nin iddialı olduğu mantı çeşitlerini sırasıyla denedim. Hülya Hanım önce Bursa yöresine özgü yumurtalı hamurdan yapılan üçgen mantıyı servis etti. Bugüne kadar Kayseri mantısı dışında yediğim en lezzetli mantılardan biri olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Hamurunun lezzetine ve harcına bayıldım. Sipariş verildikten sonra hazırlandığı ve beklemediği için hamurlaşmamış üçgen mantının tadına gerçekten doyamadım.
Üçgen mantının ardından denediğim Kayseri mantısını da başarılı buldum ama çok daha iyilerini İstanbul ve Kayseri başta olmak üzere birçok yerde yediğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Beni Nane’de “Üçgen Mantı” ile bembeyaz kumaş masa örtüleri üzerinde gayet şık servis ekipmanları ile yapılan sunumların etkilediğini söylemeliyim.
Yemek sonrası Hülya Hanım ile yaptığımız keyifli sohbette kaliteden, şıklıktan ve hijyenden asla taviz vermediklerini sevinerek öğrendim. Alkol servisi de olan Nane’de bir kişinin 10-20 TL arasında alkol tüketmeden bu lezzetleri tadabileceğini söyleyebilirim.
Adres: Rüştiye Sok.. No:22 Kızıltoprak - İstanbul
Tel: 0216 349 59 49
Koyu renkli ahşap dekorasyonun hakim olduğu maksimum 15-20 kişilik oturma alanına sahip olan mekanı tuğla duvarlar ve bu duvarlarda asılı Viktorya dönemine ait mavi ve beyaz renkli porselen tabaklar süslüyor. Açık mutfaklı, sempatik ve şirin bir mekan olan Nane’nin lezzetlerine geçmeden önce kısaca hikayesinden bahsetmek istiyorum.
Hülya Hanım eşini kaybettikten sonra önce tekstil üzerine olan aile işlerini devam ettirmiş, sonrasında tesadüflere dayalı pek çok başarılı işe imza atmış ve oğlu Efe ile yeme içme üzerine bir iş yapma fikrini araştırmaya başlamış.
Aynı günlerde uzun yıllardır yaşadığı Kalamış’ta şu an işlettikleri dükkanın önünden geçerken kiralık olduğunu görmüş ve “Nane”nin hikayesi de böyle başlamış. İlk açtıklarında sadece mantıcı olarak tasarladıkları bu işletmede, ilerleyen zaman içinde müdavimlerden gelen talepler doğrultusunda bugün ulaşılan her güne özel “iki çeşit zeytinyağlı ve bir çeşit sıcak yemekten” oluşan mönülü konsepti hayata geçirmişler.
Nane’de bu mönünün dışında günün her saatinde iki farklı çeşitte hazırlanan nefis mantıları tadabiliyorsunuz. Ben de bu ziyaretimde mantılardan önce zeytinyağlı alternatiflerini denedim. Benim uğradığım günün mönüsünde “İmam Bayıldı” ve “Zeytinyağlı Barbunya” yer alıyordu. Közlenmiş patlıcan ile yapılan harcı bol soğan ve domatesli “İmam Bayıldı”yı oldukça hafif buldum. Zeytinyağlı Barbunya bana göre azıcık diri olmasına rağmen lezzeti gayet yerindeydi.
Zeytinyağlıların ardından Nane’nin iddialı olduğu mantı çeşitlerini sırasıyla denedim. Hülya Hanım önce Bursa yöresine özgü yumurtalı hamurdan yapılan üçgen mantıyı servis etti. Bugüne kadar Kayseri mantısı dışında yediğim en lezzetli mantılardan biri olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Hamurunun lezzetine ve harcına bayıldım. Sipariş verildikten sonra hazırlandığı ve beklemediği için hamurlaşmamış üçgen mantının tadına gerçekten doyamadım.
Üçgen mantının ardından denediğim Kayseri mantısını da başarılı buldum ama çok daha iyilerini İstanbul ve Kayseri başta olmak üzere birçok yerde yediğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Beni Nane’de “Üçgen Mantı” ile bembeyaz kumaş masa örtüleri üzerinde gayet şık servis ekipmanları ile yapılan sunumların etkilediğini söylemeliyim.
Yemek sonrası Hülya Hanım ile yaptığımız keyifli sohbette kaliteden, şıklıktan ve hijyenden asla taviz vermediklerini sevinerek öğrendim. Alkol servisi de olan Nane’de bir kişinin 10-20 TL arasında alkol tüketmeden bu lezzetleri tadabileceğini söyleyebilirim.
Adres: Rüştiye Sok.. No:22 Kızıltoprak - İstanbul
Tel: 0216 349 59 49
Yorumlar
Yorum Gönder